30 Nisan 2016 Cumartesi

Hoşça Kal Gece


Dağılan saçlarımı toparlayamaz,
Yağmurda ıslanan kelimelerimi bir arada tutamaz oldum.
Yokluğunun soğuğuyla üşüyor,aşkla yazdığım cümlelerle ısınıyorum.
Seninle olmak,güzel bir rüyaydı.
Yıllarca yaşadığımı sanıp,
Saniyeler sonra bittiğini bilmeden bir anda boşluğa düşmek.
Büyük bir acı,
Ben...
Ben anlatamıyorum.
Bazen bir aynaya odaklanıp,dakikalarca görmeye çalışıyorum seni kendimde.
Silik bir vücut,birazda haykırışların geliyor gözümün önüne.
Üzgün ifademde,senin kahkahaların.
Sonra birden soluğum kesiliyor.
Kalbimi avuçlarının içine alıp sıkıyormuşsun gibi...
Bir sayfa daha eksiliyor defterimde,
Bir gün daha geride kalıyor.
Yavaş yavaş bu ev gibi bende yaşlanıyorum.
Güneş doğmuyor.
Hep gece.
Ve sensizlik bitmiyor.
Fakat ben bitiyorum.
Mürekkebim de bitti,
Defterimde ki sayfalar gibi...
Hoşça Kal gece...

29 Nisan 2016 Cuma

Ocak-


Yanar mıydı insanın canı böylesine.
Yana yana,susar mıydı?
Her yeni gün başkasıyla olduğunu bilmek acıtır mıydı?
Yine bir gece,
Ocak soğuğu bastırıyor yavaşça.
Yağmur damlaları akıyor camdan.
Sigara dumanıyla baş başa kalmışçasına.
Gözyaşlarım arasında kayboluyor akan damlalar.
Birden dem vuruyor gece,kızaran gözlerime.
Alev alıyor birden hayalin,
Söndüremeden kül oluyor lanetin.
Gözyaşları temizliyor ortalığı,
Küller sel olup akıyor birden.
Tutmaya çalışıyor avuçlarım seni,
Kayıp gidiyorsun yavaş yavaş...
Dönmeyecekmiş gibi,
Tekrar alev almayacakmış gibi.


23 Nisan 2016 Cumartesi

ALENGİRLİ ŞİİR

https://www.youtube.com/watch?v=eocH-pO3XMc

Ben seni severim sevmesine de toplum buna hazır değil 
Nükleer denemeler kyoto sözleşmesi küresel ısınma falan. 
Belki sen çok küçüksün belki benim ruhum ölü 
Biraz Nietzsche biraz Kant kafan karışmış belki 
Parlıamanet'i de bozdular tutunacak dalımız mı kaldı? 
Pavyonda tanıdığım bilge bir pezevenk vardı! 
Kötü kitaplar okumak kötü yaşamak gibidir derdi. 
İyi kitaplar okudum bir boka yaramadı.. 


Ben seni severim aslında da düzenim bozulur diye korkuyorum 
Durduk yere başımıza saçma sapan bir aşk çıkar 
Sinemaya gitmeye ele ele tutuşmaya falan kalkarız 
İşin yoksa çiçek al,saç tara, parfüm sık. 
Küsmesi,barışması,ayılması,bayılması 
Hatta eninde sonunda kaçınılmaz ayrılması 
Meyhanede tanıdığım gerzek bir filozof vardı! 
Güzel kadınlar insanın ömrünü uzatır derdi. 
Bir sürü güzel kadın girdi hayatıma 
Hepsi ağzıma sıçtı.. 


Ben seni severim belki de rabbim buna hazır değil. 
Her şeyin güzelini sever o ideal birliktelikler ister 
Seninle benim yan yana oturacağımız çekyata 
Ne ilahi adalet sığar ne de diyalektik.. 
İçime çöreklenmiş sığ bir sığır var benim. 
Ben seni severim sevmesine de 
İş çıkarmasana şimdi ne gerek var güzelim..
https://www.youtube.com/watch?v=mDlN99b0EBs


Ólöf Arnalds - Ég Umvef Hjarta Mitt


Kalbimi Örttüm Güneş berraklığındaki göz kapaklarım dört kat daha yavaş, Yolculuk bir sona yaklaşıyor bunaltıyla. Karmasamı aydınlatmak için ayaklarının dibinde ulaş bana, Senin mucizelerin parlak ve harmonik bir sabah gürültüsü. Kimilerine göre en çok değil, az söylemek, Hiç kimse başka neler bulacağını bilmiyor. Kendime ne hazırlayıp sonra derinlerde ne yetisdirdiğimin bir önemi yok, Kontrolsüzce parlak ve tamamen sana adanmış. Çocuklar uykulu seslerle çıkıyor. Bu kullanım alanları başka günlere hatıra. Korkuyla, daha küçük düşünüyorum. Yine yok olduğunu gördüm, yine döndüğünü gördüm, Yine kendimi dönerken buldum, yine kendimi koşarken buldum Seninle, yok olduğumu hissettim seninle, yok olduğunu gördüm Benden, kendimi biliyorum, seni sevmeliyim. Hezeyan gözlerini dikti sıcak ya da soğuk, Yasak arzuları anlamanın hiçbir yolu yok. Kalbimin büküldüğü garip yaramazlıklar, Muhtemelen sözlerinin planlanmadığı. Perde düştü, gözlerim açıldı, Yanmış yerdeki yeni bir ışık beni şaşırttı. Baktım, hayalimi merak ettim. Yine yok olduğunu gördüm, yine döndüğünü gördüm, Yine kendimi dönerken buldum, yine kendimi koşarken buldum Seninle, yok olduğumu hissettim seninle, yok olduğunu gördüm Benden, ve senden yok olup kalbimi örtmeliyim

Aşık Olmak

Aşık olmanın en güzel yanı;
Hayalini kuracağın birinin olmasıdır.
En kötü yanı ise;
Hayalini kurduğun kişinin,başkasının hayalini kuruyor olması.
İyisiyle,kötüsüyle kabullenmektir aşk.
Seni mutlu mu eder,yoksa mutsuz mu umrunda olmadan yaşamaktır.
Şarkıların hepsinde onu bulmaktır.
Adını anımsadığında,küçük bir tebessümle karşılamaktır.
Aşık olmanın şansını yakaladığından kendini şanslı hissetmektir.
Hiçbir şey yapmasa bile, aşk; 
Onun varlığıyla mutlu olacak sebepler bulmaktır...

20 Nisan 2016 Çarşamba

Haydi Söyle

https://www.youtube.com/watch?v=CVHHLh99B3Q

Seni gördüğüm zaman dilim neden tutulur
Seni gördüğüm zaman güller elimde kurur
Seni gördüğüm zaman hayat sanki son bulur
Gözlerine bakınca dünyalar benim olur

Susma gönlüm sen söyle
Haydi gönlüm sen söyle
Aşkımı sevgiliye
Derdimi sevgiliye

Haydi söyle onu nasıl sevdiğimi
Haydi söyle rüyalarda gördüğümü
Haydi söyle uykusuz gecelerimi
Haydi söyle...

17 Nisan 2016 Pazar

Bu Böyle Olmaz...


Bir yanımda sen varsın,
Diğer tarafımda senden kalan acılar.
Hangi tarafıma dönersem döneyim,
Yine sensin karşıma çıkan.
Acıları kabullenemiyorum,
Her şeyi yok sayıp yoluma devam edemiyorum.
Vefasızsın,
Bu böyle olmaz...
Ufuk görünür oldu göz çevrelerime.
Duman altında kalmış hayatımda bir tek senin ayak izlerin.
Nedir bu bana yaşatılan?
Süpürülemeyen hatıralardaki acı...
Yutkunmakta zorlanan boğazım,
Plakta çalan bitmeyen şarkı...
Ah! Vefasızsın,
Bu böyle olmaz....



15 Nisan 2016 Cuma

İKİ ÇAY SÖYLEMİŞTİK ORDA BİRİ AÇIK.
KEŞKE YALNIZ BUNUN İÇİN SEVSEYDİM SENİ.


                                                                                                        CEMAL SÜREYA


14 Nisan 2016 Perşembe

Yağmurlar

https://www.youtube.com/watch?v=XuFEqWUhTpY

Şarkılardır insana yazdıran.
İlham veren,aşık eden...
En önemlisi yazmaya iten.
Düşüncelerini söyleyemediğin her an kalem aldırır eline.
Dilin susar,beynin susar.
Ellerin yazar kelimeler tükenene kadar.
Her şey anlamını yitirene kadar.
Sen keşfedilme,seni de harcamasınlar.
Sesine ses katıp değiştirmeye çalışırlar.
Sonra ne anlamı kalır ilham meleklerinin?
Öz sesinin başkalarının sesine karışmış haline kim yazılar yazabilir?
Gözlerin her kapadığında beyninde yankılanmıyorsa yazacakların.
Ne anlamı kalır şarkıların?

11 Nisan 2016 Pazartesi

Lodos


Lodos eser senden yana,
Kokunu bir an anımsatır.
Bir gülümseyişi getirir aklına...
Rüzgar süpürür güneşi,aydınlığı bırakır.
Deniz, sert dalgalarıyla çalkalanır,
Kalabalık arasında yok olur sarhoşluk.
Anlamsız bakışlara bir sigara yaktırır.
Kim diyebilir ki,bu sevdada kaybolmuş?
Yolunu kaybetmiş,
Umutlarını son yolculuğunda unutmuş?
Kim bilebilir ki,yaşanılan hüzünlerin,
Ardı ardını bırakmayan hayal kırıklıklarıyla kavrulduğunu?
Anlamak ister mi birileri,dinlemek ister mi?
Olmadı kalem bitene kadar karala defteri,
İçinde hiçbir boşluk kalmasın.
Hatırlamasın kimse seni
Akıllarda bir tek,sigarandaki dudak izin kalsın.











10 Nisan 2016 Pazar

Yalnızlığı Severek Yaşayın


Yalnızlıkla baş etmeyi öğrenin.

Dostum dediklerinizin arkanızdan vurmasına,
Beklemediğiniz anda terkedilmeye,
Kandırılmaya,
İftiralar atılmasına,
İyi niyetinizin kullanılmasına,
Tüm bunlara karşı dimdik ayakta durmayı öğrenin.

Yalnızlığı sevin,şikayet etmeyin.
Yalnız yemek yemeyi,
Yalnız bir cafe'de oturmayı,
Yalnız eğlenmeyi,
Yalnız yaşamayı.
Bunları öğrenin.

Kimseye ihtiyaç duymadan,
Yalnızlığa aşık olarak yaşayın.

Canınızın yandığı her an,biraz daha sevin yalnızlığı.
Mutluluğun size gelmesini beklemeden,
Arayan siz olun.
Yalnızlığınızla.
Başbaşa.

Gerektiğinde içkinizide tek için,
Kadehinizi boş bir şişeye vurarak kafayı bulun.
Gerekirse kendi kendinize saçmalayıp gülün.
Böyle de olsa sevin yalnızlığı,koşulsuz.
Karşılık bekleyemeden.
Acaba, ''canım yanar mı?'' diye düşünmeden,

Artık siz başkalarının nasıl olduğunu değil,
Başkaları sizin nasıl olduğunuzu merak etsin.
Buna da,
Yalnızlığı severek başlayın...



5 Nisan 2016 Salı

U'mutsuz Hayaller


Hayallerin gerçekleşmesi zaman alır,
Zaman geçtikçe bizden aldıkları çoğalır.
Kısa mutluluklar yaşatır,
Bi o kadar da mutsuzluk.
Kimse vazgeçemez hayal kurmaktan.
Gerçekleşsede,gerçekleşmesede.
Mutlu da etse mutsuz da,
Gerçeğine kavuşamadığının hayaliyle yaşamak hayat verir insana.
Mutsuzluğun dibini yaşatsa da ,
Vazgeçemezsiniz hayal kurmaktan.

Bazen sizi çamura sürükler.
Bazende kır çiçeklerin arasında hissettirir.
Bataklık gibidir,
Ne kadar adım atmaya çalışırsanız çalışın,
Daha derine batarsınız.
Sonuçlarına katlanırcasına hayal kurarsınız.
Her bir hayalde bataklığa çeker sizi farkında olmazsınız.

'Sen ve Ben '

https://www.youtube.com/watch?v=Tl7O-RgCIZg

Ne güzelsin sen.
Dinlenmeye ne çok değersin.

4 Nisan 2016 Pazartesi

Küllenmiş Aşkın Şehri


Hani her müzik dinlediğinde onu hatırlarsın da gözlerin dolar ya?
Hani dökülürken gözlerinden gözyaşları geçtiği yeri yakar ya?
Boynuna kadar akar ya, gözyaşların...
Ellerin sırılsıklam olur ya gözyaşlarını silmekten.
Yastığın ıslanırda kurumaz ya?
İşler ya içine iyice.
Çok şey saklı o dökülen gözyaşlarımda.
Her bir tanesinde milyonlarca sen var.
Her ağlayışımda gözümden milyonlarca kez düşüyorsun.
Boynumdan akıp kalbime gidiyor yolun.
Sonra bir kelime söylemeye gücün yetmiyor.
Seni kilitleyen, mühürleyen bir şey var...
Açamıyorsun.
İçinden geldiğince bağırıp,çağıramıyorsun.
Defalarca kez gidişlerinde söylediklerini yüzüne söyleyemiyorsun.
Onu başkasıyla düşündüğün her an bir kez daha diziyorsun boğazına kelimeleri...
İmkansız olduğunu bile bile ağlamaya, yokluğuna küfürler etmeye devam ediyorsun.
Sonra sabah güçlü uyanmak zorunda olduğundan ,
Kimseye belli etmemen gerektiğini bildiğinden ağlayışlarının ardından uyuyakalıyorsun.
Sonra sabah kalkıyorsun , gözyaşların tertemiz yüzünde izler bırakmış,
Kirpiklerinde her bir damlası kurumuş...
Yakmış geçmiş her yeri...
İste çok zor sevmek.
Her gün seni sevmeyen birini beklemek...
Her bir gidişinde geceleri sabah etmek.
Konuşmak istediğin ne varsa hepsini boğazına dizmek.
Kilitlenmek, mühürlenmek,dokunamamak,koklayamamak.
Çok zor işte sevmek.
Her beden kaldıramaz..
Her göz, milyonlarca gözyaşını dökmeyi göze alamaz.
Sussan olmaz , susmasan olmaz.
Açılan yara zaman geçse de kabuk bağlamaz.
Geçer gider derler.
Geçmez gider.
Kağıt tükenir , kalem biter içimdeki fırtına bitmek bilmez.
Günler , aylar , yıllar geçer..
Bi tek sen ondan geçemezsin.
Sen yanarsın , içinde koca şehir yanar..
Kül olur kara sevda,
Geriye tek bir anı kalır..

SOL'YANIM

Deniz kıyısında, dalgaları sayıyorum...
Aralarına karışmış saç telini arayarak..
Belki sesin karışmıştır diye dinliyorum denizin sesini.
Sonra belki kokun karışmıştır diye gözlerimi kapatıp kokunu almaya çalışıyorum.
Var oluşunu düşünüp , içimdeki yok oluşunu engellemek için elimden geleni yapıyorum.
Sen olmasan da , var olduğunu bildiğim bir gerçek var.
Sen her deniz dalgalanışında içimde ki bir ses ,
Burnumda kalan bir koku olacaksın..
Her içimden gidişinde bir deniz kıyısına gelip seni tekrar yaşayıp,
Tekrar yaşatacağım.
Bıkmadan , usanmadan dileyeceğim seni yıllarca.
Sonra bir gün , hiç ummadığım anda o deniz kıyısında kavuşacağım sana.
Derinden hissedeceğim bedenini , bedenimde.
Kokunu iliklerime kadar hapsedeceğim ...
Yorulmadan , yokluğunda neler yaptığımı anlatacağım sana.
Sana kavuşmak için nelere katlandığımı,
Hangi hayallerle yolunu bulmaya çalıştığımı anlatacağım tek tek.
Sonra o denizin dalgalarında aradığım saçlarını okşayacağım.
Öpüp koklayacağım.
Ne yaparsam yapayım , doyamayacağım ki sana?
Kimseyi de sevmeyeceğim , beklemeyeceğim ki böyle?
Sol yanımın , en ortasına koydum seni ben.
Bir gün çekip gidersen eğer,
Sol yanımda gider seninle birlikte.
Yaşayamam ki o zaman?
Bu sefer hayallerle yaşayamam, avutamam kendimi.
Kaldıramam daha ağırını.
Ölürüm.
Ama biliyorum kıyamazsın ki sen bana.
Hiçbir şey olmamış , yaşanmamış gibi gidemezsin.
Gitmezsin değil mi sol yanım?
Gidipte beni karanlığa hapsetmezsin değil mi?...

Boşluk-


İçimde koskoca bir boşluk..
İşte o senin boşluğun.
Bakma bana öyle masum masum, dolmadı ki yerin?
Dinmedi acım?
Bana öyle bakma diyorum.
Hepsi senin suçun.
Gitmeseydin geriye koskoca bir boşluk kalmazdı.
Ağlamazdım arkandan.
Dön demeye gücüm kalmamıştı.
Özür dilerim.
Gitmenin sorumlusu ben miyim yoksa?
Sevgim yeterli olmadımı?
Olmadı ki bu gidişin. Daha doya doya sarılamamıştım bile...
Hani hiç kıyamazdın bana? Öyle diyordun yani...
Gidişinde kıymak değil mi?
Gidişin beni bitirişin , yok edişin değil mi?
Hiç mi sevmedin?
Cevabını alamadığım soruları sormaktan sıkıldım.  
Belkide hiç gelmedin , gittiğini sanıyorum.
Baktığım her yer karanlık.
Sana doğru attığım her adım boşluk.
Anladım sen hiç olmadın , ben hep bir boşlukla , varlığını bilerek yaşadım.
Ama lütfen bayım, bir gün gelirsen gitme.
Ben şimdi senin varlığını düşünerek yaşıyorum,
Her yeni güne bu inançla uyanıyorum.
Sana ait olan şeylere dokunup,seni hissediyorum.
Zaman geçecek,sen geleceksin.
İşte o zaman delice seveceksin beni.
Seveceğiz.

BÜYÜ


Paylaştıkça güzelleşir her şey dediler.
Kurduğum cümlelerin ilhamını öğrenip,gittiler.
Geçirdiğin zamana küfür eder gibi,kaçtılar.
Her şey güzel olacak diyerek yalanlara inandırdılar.
Bitecek olan her şeyi,bitmeyecekmiş gibi anlattılar.

Büyüyü üfleyip,buharını içlerine çektiler.
Yıktılar,
Parçalarımla şarkılar yazdılar.
Vurun kadehleri masaya,içelim.
Gidenleri tekrar uğurlayalım.
Arkalarından uyuyup,uyanalım.
Hiçbir şey olmamış gibi,
Her şey yıllar öncesinde kalmış gibi.
Acısız,günahsız bitsin.
Kapatın suratlarına sayfaları,
Yazalım bu gece de şeref uğruna varsayanları.
Giden gitsin,kalan kalsın.
Mezar taşımız hazır olsun.
Artık yalan bitti.
Ölüyor gibiyiz.
 

YILLANANLAR


Kırmızı şarabın sahibi sensin.
Yıllandıran sen.
Seni beklerken eskittim,güzelleşti.
Yılların seni güzelleştirdiği gibi...
Sahi nasılsın şimdi?
Mimiklerin değişti mi?
Aklıma gelince titretiyorsun beni.
Boş şişeye vuruyorum kadehimi.
Kalkıp kendi kendime dans ediyorum.
Hayaline kahkaha atıp,öpüyorum.
Olmayan birini var olarak görmek,
Delirdiğini kabullenmemekle aynı.
Bozuk plak gibi tekrarlıyorum seni.
Bilirim aşk geçirmez kalbin.
Sevmek nedir bilmez.
Sana aşkım cürretkar.
Söylediklerim kulağına yabancı bir şarkı.
Bana kör,bana sağırsın.
Duyuramadım sesimi,karanlığın rüzgarında savruldum.
Şarabım döküldü sonuna geldim farkındayım.
İçtikçe yılları azalttım,
Sende yoksun artık,son cümlemi yazdım.

Ezelden Asaletini Yitirmedi Bu Ülke

Ezelden asaletini yitirmedi bu ülke,
Ne terör geçti,ne hain.

Kurşun geçirmeyen marşımıza,
Kimsenin gücü yetmezdi.
Vatan için savaş açılırdı,barış olup sona ererdi.
Rüzgarın esintisine kapılıp gururla dalganan bayrağı,
Kimsenin durgunlaştırmaya gücü yetmezdi.

Ezelden asaletini yitirmedi bu ülke,
Ne terör geçti,ne hain.

Namus'a söz edemezdi kimse,
Tacizciler barınamazdı bu ülkede.
Vatan için canını veren askerlerimizin,
Bu ülkeyi ayakta tutup,yetiştiren ATA'mızın,
Kemiklerini sızlatacak tek bir söz söylenmezdi.

Ezelden asaletini yitirmedi bu ülke,
Ne terör geçti,ne hain.

Korkmadan,coşkuyla top oynardı çocuklar,
Her gece ,okula gitmek için huzurla uyurlardı.
Yarından endişeleri olmadan.
Dört elle sarılırlardı umutlarına.
Korkmadan,korkutulmadan...

Ah be ATAM!
Gittin gideli,marşımız gururla okunmadı.
Gökleri ağlatan bayrağımız,aynı coşkuyla dalgalanmadı.
Namusa söz edenler yüceltildi.
Taciz edenlere gülüp geçildi.
Vatan için akıtılan onca kana hadsizce küfür ettiler,
Seni yok saydılar.
Hiç olmadığını savundular.
Irkçı dediler,dinsiz dediler.
Sana karşı düşman ettiler...

Aynı coşkuyla top oynayan görmedim etrafta ATAM!
Savaş barışı alt etmiş,herkes herkesi ezip geçiyor...
İnsanlarımız vatan uğruna değil,
Bir hiç uğruna can veriyor...
Analarımız mezar taşlarına sarılarak ağıtlar yakıyor.
Kemiklerin sızlamıyor,paramparça oluyor biliyorum.
Geride bıraktığın ülkeyi tanıyamıyorsun.
O tepeye diktiğin bayrağı,eğilmiş görüyorsun.
Korkma ATAM! 
Bu ülkeyi düzene sokan sen isen,
Ayakta tutanda seni,askerlerimizi,bu ülkeyi sevenler olacak...


SAYGIYLA VE SEVGİYLE ANIYORUZ
1881-1938∞

KÜL'


Yüzün avuçlarımın arasında hissediyorum,
Bana ilk gün ki bakışlarını yakalıyorum.
Seni sevmeme neden çıkarıyor bu.
Sana tekrar aldanmam için,
Yalanlarınla seni tekrar sevmem için bir neden.

Yalanlarınla gitmişken buralardan,
Hayalin bile o yalanlara tekrar kanmam için çabalıyor.
Dolan gözlerine yenik düşüyorum.
Kendimi sana inandırmaya ikna ediyor gibiyim.
Sahi, ne çok zaman geçti bizden.
Hala aynı hislerle sana bakmam ne garip.
Kül olan sevda alevleniyor gibi..

Şiir bana yokluğunda en iyi gelen şeylerdendi.
Seninle olan onca şeyi süpürmemde en büyük ilham.
Başımı yastığa her koyduğumda,gözyaşlarımın bir nebzede olsa azalmasını sağlayan şey.
İşte yokluğun,şiirleri sevmeme tek nedendi.

Sen yokken papatyaları da sevmeyi bıraktım,
Seni hatırlattıkları için.
Bilirsin ne çok severdim.
Her yaprağını ayrı ayrı saklardım.
Sen yoksun diye saklamıyorum artık.
İyi ki yoksun mu demeliyim,
Zaten hiç olmamıştın,yokluğundan farksız mı demeliyim,
Bilmiyorum.

Tek bildiğim,seni yalanlarınla da olsa özledim..

Tepedeki Kuş

Çatıda bir kuş bekliyor Kanatlarını gizlemiş,  İntihara meyilli Gözünde bir damla kalmış akmayı beklerken Esintide donup kalmış,  Bırakır mı...