8 Nisan 2017 Cumartesi

Nasıl Bir Cesaret Seni Bana Yaklaştırır?

İnsan hiç böylesine yorulur mu? Bedeni değil ruhu...
Belki o yüzden katlanması zor her şey. Ruhuma binen ağırlıkları kaldırmak çok güç.
Bunu kimseye anlatamıyorum...
Sığınmak istediğim bir liman varmışta onu bulmuşum fakat kilitli giremiyorum.
Ruhumu orada bırakıp çıkmak istercesine çaba gösteriyor gibiyim ama yorgunluğum buna engel,düştüğümde tekrar ayağa kalkamıyorum.
En son ne zaman birinin ses tonu olmak, orada yaşamak istedim? -Hatırlamıyorum.
Ya da oturup gülüşlerini saatlerce kimin izlemek istedim,o cesareti ne zaman edindim bilmiyorum.
Bir sürü yolu var sana olan duygularımın; işte hepsi çıkması mümkün olmayan kapıya sürüklüyor.
Mantığını her zaman kontrol edebilirsin de , duyguların kontrolü olmuyor...
Oturup da anlatamıyorsun bazı şeyleri,
    Bana iyi geliyorsun, bir o kadar da kötü.
Diyemiyorsun.
Nasıl diyesin? Dilinden dökülmeye cesaret bulamaz o cümleler.
Dökülünce sonuçlarına nasıl katlanasın?
Her şeyin bir sebebi varken ben ne zaman duygularımla kapına geldim? Nedeni neydi?
Buna cevap yok.
Hayatım boyunca sevilmediğim gerçeğini birinde unutmak isterken,utanmadan üstünden geçer sevilmeyişlerimin.
Sonra oturup nasıl söyleyeyim?
Ah! Yaktım ben sana abayı ondan deli gibi çalışan midem kelebekler yüzünden haftalardır bir şeyler yememe engel.
Bunları söylemek asla kolay değil.
Hele ki seni arkadaş olarak görüyorsa; İşte o zaman hiçbir yolu yok düşüncelerini söylemenin.
Yorgunluğuna bir yorgunluk,bir ağırlık daha katıp susacaksın.
Bu kalp kimlerin mezarı oldu,
Elbet onunda olur..

Bahar Simge Yıldırım

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Tepedeki Kuş

Çatıda bir kuş bekliyor Kanatlarını gizlemiş,  İntihara meyilli Gözünde bir damla kalmış akmayı beklerken Esintide donup kalmış,  Bırakır mı...